29 Ekim 2015
Fotoğrafçının Üzüntüsü ve Atatürk'ün Hoşgörüsü !
Ulu Önder Atatürk, Cumhuriyet Bayramı kutlama töreni sonrası TBMM'den çıkacaktır. Bu önemli anı görüntülemek ve tarihe mal etmek için fotoğrafçılar Meclis kapısının tam karşısında (Ankara Palas'ın önünde) yerlerini almışlardı. Yedi sekiz kadar fotoğrafçı, o günün koşullarında güzel bir fotoğraf çekebilmek için fotoğraf makinelerinin sehpalarını en uygun yere yerleştirmek için çalışmaktadırlar. Bunlar Atatürk'ü sürekli olarak izleyen ve biraz da birbirleri ile rekabette olan fotoğrafçılardır. Bu fotoğrafçılardan birisi de Atatürk'ün özel fotoğrafçılarından Ali Rıza Tuncay'dır.
Ali Rıza Tuncay zayıf, narin yapılı, beyefendi bir kişidir. O da kendisine güzel bir yer edinmek için uğraşmaktadır. Nedense, diğer fotoğrafçılar onu aralarında istemeyerek (belkide kaza ile) iterek yere düşürmüşlerdir. Büyük aksilik, Kazım Özalp ve diğer devlet ileri gelenleri TBMM kapısından çıkmışlar ve fotoğraflar çekilmiştir. Bu önemli tarihsel anın fotoğrafını çekemeyen Ali Rıza Tuncay, üzüntüsünden ve sinirinden bir kenara çekilmiş ve ağlamaya başlamıştır.
Atatürk bir kaç adım attıktan sonra Ali Rıza Tuncay'ı kenarda ağlarken görmüştür. Yanına çağırtarak ne olduğunu sormuştur.
Ali Rıza Tuncay üzüntü içinde olayı anlatmıştır. Atatürk yine büyüklüğünü göstermiş ve o hoşgörülü, sevimli hali ile yanındakilere:
"Arkadaşlar, tekrar içeri girip, tekrar aynı şekilde dışarı çıkacağız" demiş. Böyle de yapılmış. İşte; Fotoğrafçı Ali Rıza Tuncay 'ın Atatürk 'ün Hoş görüsüyle çekilen yukarıdaki resmi budur.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder