Bizi bırakıp gittiğinin ikinci günü...Kahveden içeri girip "Arkadaşlar beni özlediniz mi ?.." demeni bekledim hep. Uzun bir süre seninle ilgili anılar, deyişler, fıkralar, sinkaflar.. ediyoruz. Güzel insan Ahmet seni çok ama çoook özleyeceğiz.
Yusuf HAYALOĞLU'nun "AH ULAN RIZA" şiiri aklıma geldi. Gözlerim doldu.
....
Aslında iyi çocuktur AHMET, efendi huyludur,
Herkesin suyuna gider.
Yoksa, kalıba vursan hani,
Tek başına on tane adam eder!
.....
Vay be Ahmet!..
Sonunda sen de düşüp gittin Azrail'in peşine!
.....
Öğlen kahvede söylediler, AHMET öldü, dediler
Ne kolay söylediler!
Sanki dev bir taş ocağını
Kökünden dinamitleyip üstüme devirdiler!
Ah dostum... o kocaman gövdene
O beyaz kefeni nasıl kıyıp giydirdiler?
O zalim tabutun tahtalarını
Senin üstüne nasıl böyle çivilediler?
....
Yani sen şimdi gittin, yani yoksun,
Yani bir daha olmayacak mısın?
Yani bir daha borç vermeyecek,
Bir daha bira ısmarlamayacak mısın?
....
Peki, beni kim kızdıracak,
Kim zar tutacak, kim ağzını şapırdatacak?
Peki, beni bu köhne dünyada
Senin anladığın kadar kim anlayacak?
.....